Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Üstad Mehmed Âkif’e göre çocuk eğitimi...

Üstad Mehmed Âkif’e göre çocuk eğitimi... -


Mehmed Âkif’ten söz açıldığında ilk akla gelen onun şairlik yönüdür. Fakat o aynı zamanda Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin önde gelen mütefekkirlerinden biridir. Çünkü O, pek çok mesele de özellikle de içtimai konularda fikir ve görüşlerini serdetmiş çok yönlü bir münevverdir. Her ne kadar toplum katmanlarında şairlik vasfı öne çıksa da, resmi mesleğinin “Baytarlık” ve “Muallimlik” oluşu onun farklı ve ayrıcalıklı bir münevver olduğunu gösteren vasıflardır. Yine 1908’den 1925’e uzanan süreçte devrinin en etkin basın organlarından biri olan ve çıkış sürecinde “İttihad-ı İslâm’ın” neşir organı şeklinde neşvünema bulan Sırat-ı Müstakim-Sebilürreşad mecmualarının başyazarı gibi bir unvanla matbuat hayatında uzun süre yer alması, onun çok yönlü bir mütefekkir olduğunu gösteren bir başka önemli husustur. Onun bütün eserleri İslâmi bir tefekkürün derin izleri taşır. Türkçeyi mükemmel biçimde bilen ve kullanan, mazmunda önüne geçecek bir isim olmayan Âkif, anadilinin yanı sıra Arapça, Farsça ve Fransızca’ya da son derece vakıf bir şahsiyettir.

Biz ise bu yazımızda daha çok onun eğitime dair görüşlerini ele alıp değerlendirmeye çalışacağız. Bu nokta da işe onun eğitime dair çarpıcı bir makalesiyle başlamak faydalı olacaktır. Üstad Âkif, 3 Haziran 1328 tarihli Sırat-ı Müstakim’in 93. sayısında kaleme aldığı “Hasbıhal” başlıklı yazı da “çocuklarımızı kendimize benzetmemizin cinayet olacağından” bahisle çocuk eğitiminin önemine ve çocukların nasıl eğitilmesi gerektiğine dair görüşlerini şöyle dile getirir:

“Bizim adam olabilmemiz için çocuklarımızı okutmaktan, asrın icabına göre terbiye etmekten başka çare olamayacağını anlamayan ya hiç kimse yoktur, ya pek azdır. Kendimiz ister okumuş, ister görmüş olalım… Artık mâziye karışmış sayılacağımız için, bugün düşüneceğimiz bir şey varsa o da istikbâldir, yani evlâdlarımızdır.

“Çocuklarımıza kendi terbiyemizi vermeye çalışırsak cinayet işlemiş oluruz. Hikmeti doğrudan doğruya Peygamberimizden alan, öğrenen Cenab-ı Ali diyor ki: “Ciğerpârelerinize yalnız kendi terbiyenizi giydirmeye çalışmayınız. İyice hatırınızda olsun ki onlar sizin yaşamakta olduğunuz zamandan başka bir zaman için yaratılmışlardır.”

Âkif, çocuklara verilen bilgilerin içeriğinin önemine de değinir. Çocukların lüzumsuz ve faydasız bilgileri öğretmek yerine, yararlı bilgilerin öğretilmesinin lüzumunu ise şöyle konu edinir:

“İçimizde tahsil hayatının ne acıklı bir surette geçip gittiğini hatırlamayacak kimse var mı? Bilgi ncebine kafamıza doldurduğumuz şeylerden ne istifade ettik? “Düşünüyorum da sekiz yaşında ezberlediğim birçok cümleleri, metinleri otuz sene sonra anlayabildiğimi görüyorum! Tabiî on beş yaşlarında iken okuduklarımı anlayabilmeye ömrüm müsâit olmayacak.

“Acaba hazmedemeyeceği kadar kuvvetli yemeklerle harap edilen mide gibi, bu şekilde özümseme işinden, alışkanlığından mahrum kalan akıla, şuura yaratılıştaki faaliyeti geri vermek, bozuk bir hazımla ilgili cihazı tamir etmeye benzer mi? Mümkün ile mümkün olmayan kıyaslanılabilir mi?...”

Üstad, çocukların eğitimine dair bu eleştirilerle de yetinmez. Okul kitaplarının çocukların anlayacağı bir seviye ve anlaşılır bir lisanla yazılması gerektiğini belirtir ve konuyla ilgili şu görüşleri dile getirir:

“Bugün mini mini çocuklar için yazıldığı yazarları tarafından belirtilen, söylenen öyle okuma kitapları, öyle fen kitapçıkları görüyorum ki onları anlamak hususunda ben bile sıkıntı çekiyorum! Pekâlâ, bunları benim çocuklarım nasıl anlayacak? …

Aynı konuda ailelere, anne babalara da seslenen Üstad Âkif, çocukların eğitiminde ebeveynlerin hassas olması ve onları nasıl eğitmeleri gerektiğine dair görüşlerini şöyle ifade eder:

“Muhterem okuyucularımızın birçoğu aile sahibidir. Çocuklarının akşam sabah okula götürüp getirdikleri kitapları lütfen bir kere gözden geçirsinler; bir kere de çocuklara okudukları şeyleri sorsunlar? Görecekler, anlayacaklar ki, o çaresiz yavrucaklar hiçbir şey anlamıyorlar; beyinlerindeki bilgiyi emanet para gibi taşıyıp duruyorlar! Yazık değil mi? Biz sersem olduk diye çocuklarımızı da mutlaka kendimize mi benzetmeliyiz?”

Pek çok şiirinde de eğitim konusuna temas eden Üstad, İslâm’ın korunması ve anlaşılması için bilime ihtiyaç olduğuna vurgu yapar. Çünkü ona göre dindar olmak ve dini korumak, dini anlamak ancak ilim ve eğitimle mümkün olabilir. Dinin cehaletle yaşamasına imkân yoktur. Bu nedenle yapılacak ilk iş bilgi edinmek olmalıdır…”

Eğitimciliğin önemine de değinen Üstad, “Fatih Kürsüsü”nde” adlı eserinde (Bkz. Safahat, Dördüncü Kitap, s. 244- 245.) eğitimci olmanın dört önkoşulunu da şöylece sıralar:

“Eğitimcilerde ilk olarak iman ve terbiye aranmalıdır. Aranacak diğer iki vasıf ise eğitimcinin yetenekli ve vicdanlı olmasıdır. Bu vasıflardan yoksun olan kimselerin eğitimci olması mümkün değildir. Çünkü eğitimcilerin görevi kutsal ve büyüktür…”

Liyakatsiz eğitimcilere ağır eleştiriler yönelten Âkif, başımıza gelen bütün olumsuzlukların, belâların cehaletimiz yüzünden geldiğine dikkat çeker. Bu nedenle ilim öğrenmenin gerekliliğini belirtir. Çocuklarımızın ise ilim öğrenirken din ve mukaddesata son derece saygılı olunması gerektiğinin altını çizer. Nitekim şu mısraları bu açıdan çok manidardır:

“Eyvah! Bu zilletlere sensin yine illet…

Ey derd-i cehalet, sana düşmekle bu millet!

Bir hâle getirdin ki; ne din kaldı ne namus!

Felaketin başı, hiç şüphe yok cehaletimiz,

Bir derde çare bulunmaz-ne olsa-mektepsiz,

Hesap edilirse cehalet kadar çıkar mühlik,

Maarif oldu mu bir yerde sade müstehlik.”

Eğitimde sevgi ve müsamahanın önemine, gerekliliğine de değinen Üstad Âkif, çocuk eğitim ve öğretiminde dayağın yeri olmadığını dikkat çeker. Nitekim onun şu tek mısraı bile bu gerçeği bütünüyle ortaya koymaya yeter:

“Gül değil, kıl bile bitmez sopa altında…”

Fahri Güven


Kategoriler

- eğitim - öğretmen - üniversite - öğrenci - meslek - sınav - Serbest Kürsü - okul - kpss - lise - başarı - MEB - ösym - dersler - YÖK - ÖSS - Milli Eğitim - İlköğretim - sbs - çocuk - Milli Eğitim Bakanlığı - ortaöğretim - ingilizce kursu - Öğrenci Affı - burs - ders - personel - fakülte - yükseköğretim - lisans - bilgisayar - öğretim - dil - atölye - teknik - Bekir Türkmenoğlu - motivasyon - atama - Biyoloji - edebiyat - doktora - dil kursu - ingilizce kursları - Hüseyin Çelik - tıp - öğretmen atamaları - stres - beslenme - yabancı dil - öğrenme

MollaCami.Com