Hayat | Konular | Kitaplık | İletişim

Medrese Düzeni

Osmanlı Devleti sınırları içindeki medreselerin hiyerarşisi, Fatih Sultan Mehmed tarafından kurulan Sahn-ı Semân ile birlikte yeniden düzenlendi. Medreseler genelde -Enderun mektebi hariç tutulacak olursa- giderek yükselen hiyerarşik bir yapıya sahipti. Buna göre, en alt seviyede kelâm alanıyla ilgili Hâşiye-i Tecrî d adlı kitabın okutulduğu Tecrîd medreseleri bulunmakta idi.


İkinci sırada belâgata dair Miftâh adlı eserin okutulması nedeniyle bu adı alan medreseler vardı. Miftâh medreseleri nden sonra Kırklı medreseler geliyordu. Kırklı medreseler in üzerinde ise Hariç Ellili medreseler yer almaktaydı. Hariç medreseleri, umumiyetle Osmanlılardan önceki Müslüman devlet yöneticileri, yani hükümdarlar, onların oğulları, kızları veya devlet erkânı tarafından yapılmışlardı. Osmanlı döneminde devlet adamları tarafından yaptırılan medreseler daha ziyade bu kategoriye dâhil edilmişti. Hariç Ellili medreselerin hemen üstünde Dâhil Ellili medreseler bulunuyordu. Bunlar Osmanlı padişahlarıyla şehzâdeler, valide sultanlar, hanım sultanlar ve padişah kızları tarafından yaptırılmışlardı. XVI. yüzyıldan sonra, devlet erkânı tarafından yaptırılan birçok medrese de Dâhil statüsünü kazanacaktır. Her iki medrese arasındaki fark, ‘itibârî’ idi. Zira,
ulema nezdinde hükümdarlar tarafından yaptırılan medreselerde ders vermek bir imtiyaz ve itibar göstergesiydi. Ayrıca bu medreseler, ilmiye tariki içinde eğitim yolunun sonunu belirliyorlardı. Zira buralardan kadılıklara geçilmekteydi. Fatih külliyesi içinde statüsü en yüksek olan medreseler ise Sahn-ı Semân medreseleri idi.


Bu medrese düzeni, XVI. yüzyılın ikinci yarısında Süleymaniye medreselerinin yapılışıyla büyük ölçüde değişmiş ve genişletilm iştir. Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566), ordunun tabip, cerrah ve mühendis ihtiyacını karşılamak üzere bir tıp medresesi/dârüşşifa,
riyaziyat öğretimine mahsus dört tane medrese, ayrıca hadis alanında üst düzeyde öğretim yapan bir de ihtisas medresesi (dârülhadis) kurmuştur. Kanuni devrinde yapılan düzenlemeyle öğretim, dâhil statülü medreselerden sonra iki kola ayrılmıştır. Birincisi Sahn-ı Seman medreselerinde hukuk, ilâhiyat ve edebiyat dallarında yapılan öğretim, ikincisi ise Süleymaniye medreselerinde riyaziyat ve tıp alanlarında yapılan öğretimdir. Bunların üzerinde de “dârülhadis” öğretimi vardı.


Ahmed Cevdet Paşa, XIX. yüzyılın sonlarına kadar varlığını sürdürecek olan bu medrese düzenini şu sıralamayla verir: 1. İbtidâi Hâriç / 2. Hareket-i Hâriç / 3. İbtidâ-i Dâhil / 4. Hareket-i Dâhil /5. Mûsıla-i Sahn / 6. Sahn-ı Semân / 7. İbtidâ-i Altmışlı / 8. Hareket-i Altmışlı / 9. Mûsılaı Süleymâniye / 10. Süleymaniye / 11. Hâmis-i Süleymaniye / 12. Dârülhadis.
Bu sıralamada kırklı ve daha küçük medreseler dikkate alın- mamış olmakla birlikte eğitim-öğretime devam ettikleri şüphesizdir. Bu derecelendirme, İstanbul, Edirne, Bursa gibi büyük şehirlerdeki medreseler için geçerliydi Bunu destekleyen pek çok arşiv belgesi bulmak mümkündür.


Kategoriler

- eğitim - öğretmen - üniversite - öğrenci - meslek - sınav - Serbest Kürsü - okul - kpss - lise - başarı - MEB - ösym - dersler - YÖK - ÖSS - Milli Eğitim - İlköğretim - sbs - çocuk - Milli Eğitim Bakanlığı - ortaöğretim - ingilizce kursu - Öğrenci Affı - burs - ders - personel - fakülte - yükseköğretim - lisans - bilgisayar - öğretim - dil - atölye - teknik - Bekir Türkmenoğlu - motivasyon - atama - Biyoloji - edebiyat - doktora - dil kursu - ingilizce kursları - Hüseyin Çelik - tıp - öğretmen atamaları - stres - beslenme - yabancı dil - öğrenme

MollaCami.Com